Doğru ve sağlıklı beslenmeyi bir hayat tarzı haline getirebilmek için cocukluktan yetişkinliğe kadar olan süreçte sağlıklı ve dengeli beslenme duygusunu çocuğa aşılamak çok önemlidir. Elbette çocuklukta dönem dönem alınması gereken besin miktarları ve çeşitliliği de farklılık göstermektedir. Ancak eğer çocuklarınızın sağlığı ve besin kaynakları konusunda tereddütleriniz varsa bu yazımızı daha dikkatli okumanızı öneririz.
Çocuklarda iyi beslenme alışkanlıklarının önemi göz ardı edilemez. Sağlıklı beslenme çocukları hastalıklardan koruyabilir, zihinsel ve fiziksel yeteneklerini geliştirmelerine yardımcı olabilir. Beslenme, gerçekte, her yaştan insan için kritik bir endişe kaynağıdır. Yetersiz ve dengesiz beslenme kültürü, hastalıkların başlıca nedenidir. Çocuklar kötü beslenme alışkanlıklarından daha fazla etkilenir. Bunun nedeni, gençlerin hala gelişmeye devam etmesidir.
Çocuklar yetişkinlerden daha aktiftir ve bu, daha fazla enerji gerektirir. Gelişim aşamasında oldukları için vücutlarının ihtiyaç duyduğu vitamin ve mineralleri almaları gerekir. Besleyici bir yemek programı, gerekli maddeleri vücutlarına almalarına yardımcı olur. Sağlıklı beslenme yerine kötü beslenmeyi seçmek gelişimsel sorunlara ve bazı hastalıkların başlamasına neden olabilir. Fiziksel olarak zayıflayabilir, hareketsiz kalabilir veya zihinsel işlevleri yeterince gelişmeyebilir. Bu, çocukların yaşam kalitelerini doğrudan etkileyebilir.
Anne babalar çocuklarına sağlıklı beslenme alışkanlığı kazandırmak için hem kendilerinin hem de çocuklarının yediklerine ve içtiklerine dikkat etmelidir. Ebeveynleri sigara içen, içki içen veya işlenmiş gıdalar yiyen bireylerse, çocukların da aynı davranışları geliştirmesi olasıdır. Çünkü çocuklar büyüdükçe anne babalarını taklit ederler. Bu sağlıklı beslenme alışkanlıklarının evde uygulanmaması, evlerdeki çocukların da bu bozuk yeme mirasını devam ettireceği anlamına geliyor. Bu engeller kolaylıkla aşılabilir. Çocuğunuza düzenli beslenme alışkanlığını ve sağlıklı beslenme kültürünü aşılayabilirsiniz. Ancak bunu baskı altında yapmamalısınız.
Sporcu Beslenmesi yazımız da ilginizi çekebilir.
Düzenli öğünler, dengeli beslenmenin ilk adımıdır. Bazı çocuklar bu dengeli beslenme düzenine uymayı reddeder. Bu durumda bazı adımlar atılabilir.
Aile fertleri yemek zamanlarında başka hiçbir şeyle ilgilenmemelidir. Yemek zamanında televizyon, tablet veya akıllı telefon ile uğraşmak uygun olmaz. Çocuğun tabağındaki yemeğe dikkat ettiğinden emin olmak önemlidir. Ancak bu durum da ailedeki herkesin yemek yemeye konsantre olmasıyla mümkündür.
Beslenmeyi keyifli hale getirmek için bazı şeyler kullanabilirsiniz. Anneler ve çocuklar birlikte oynamayı severler. Bunu başarmak için çeşitli iletişim araçlarını kullanabilirler. Bunlardan birinin yemek olması mümkündür. Her kaşıktan sonra, çocuk iltifat edilmekten zevk alabilir ve mutlu olabilir. Bu zihniyet aynı zamanda zalim olmaktan ve ceza vermekten kaçınmanın akıllıca bir yoludur. Eğer yemek ve alınması gereken gıdalar konusunda, özellikle de yemek konusunda sıkıntı yaşanan anlarda ebeveynler agresif olurlarsa, çocuklar da bu duruma ters tepki verebilir. Böylece yemek saatleri çocuk için bir eziyet teşkil etmeye başlar ve eyeme problemleri ortaya çıkar.
Okul günleri, gençlerin günün büyük bölümünde evden uzakta olmalarının bir sonucu olarak farklı bir kimlik duygusu yaşadıkları ilk dönemdir. Aile dışındaki bireyler de, çoğunlukla evden uzakta oldukları için diyet ve düzenli beslenme seçimlerinde etkili olabilirler. Çocukların yeme tercihleri sınıf arkadaşlarından, öğretmenlerinden ve hatta sosyal medyadan etkilenebilir.
Çocukların büyümesi ve gelişmesi 6-12 yaşları arasında zirvededir. Her yıl ortalama boy 5 cm, ortalama ağırlık ise 2 kg artar. Bu dönem okulun başlangıcına karşılık gelir. Kız çocuklarında büyüme ve gelişme en hızlı 10-14 yaşları arasındayken, erkek çocuklarında büyüme ve gelişme en hızlı 12-16 yaşları arasındadır.
Çocukların enerji gereksinimleri arasında karşılaştırma yapmak uygun olmaz. Her çocuğun boyu, kilosu, yaşı ve fiziksel aktivite düzeyi farklıdır. Sonuç olarak bazal metabolizma hızı değişir. Büyümelerine yardımcı olacak benzersiz bir besin kaynağına sahip değillerdir. Tüketilen kalorilerin çoğunluğu tahıllar, meyveler ve sebzeler, süt ve bakliyat ürünleri ve et ürünleri gibi protein açısından zengin gıdalardan gelmelidir. Ağır yağ, tuz ve şeker içeren paketlenmiş gıdalardan kaçınılmalıdır.
Günde 2-3 bardak süt tüketilmesi, vücuttaki kalsiyum ihtiyacını karşılamakta ve büyük ölçüde yeterli olmaktadır. Güneşte yeterince vakit geçiriyorlarsa ve D vitamini yönünden zengin besinler tüketiyorlarsa D vitamini takviyesi gerekli değildir. Lif ihtiyacı, tüketilen meyve ve sebze miktarı artırılarak karşılanabilir.
Ergenlik Döneminde Beslenme yazımız da ilginizi çekebilir.
Kahvaltı, okul çağındaki çocukların başarısı ve büyümesi üzerinde önemli bir etkiye sahiptir. Kahvaltı yapamayan veya bunu alışkanlık haline getirmemiş gençler, süt veya taze sıkılmış meyve suyu tüketebilir.
Kahvaltı günün en önemli öğünüdür. Kahvaltı, vücuda gün boyunca ihtiyaç duyduğu besinleri ve enerjiyi sağladığından atlanmaması ve sağlıklı gıdalar tüketilmesi gereken bir öğündür. Sonuç olarak, kahvaltıda alınan öğünlerin yüksek besin içeriğine sahip olduğundan emin olmak önemlidir. Yapılan araştırmalara göre kahvaltı, büyüme çağındaki çocuklar ve gençler için özellikle önemlidir. Birçok çocuk sabah ilk iş olarak kahvaltı yapar ve sonrasındaki ilk 10 saat boyunca fazla yemek yemeye ihtiyaç duymaz. Bu her ne kadar sağlıksız bir yöntem olarak görünse de doğru yapılmış bir kahvaltı, çocuğun kendisine gereken enerjiyi aldığını da gösterir.
Kilo Alma konusundaki detaylar da ilginizi çekebilir.
Besin öğeleri, protein, mineral bileşenleri, özellikle demir ve B grubu vitaminleri nedeniyle zengin bir besin kaynağı olan kırmızı et, beslenme açısından oldukça önemlidir. Bilimsel kanıtlara göre 4-6 yaş arası çocukların fiziksel ve zihinsel gelişimlerini tamamlamaları için günde 20-25 gram proteine ihtiyaçları vardır. Bu yaklaşık 100-125 gram kırmızı etle aynıdır. Yaşlanma ile bu oran yükselir. 7-9 yaş arası çocukların günlük protein ihtiyacı 26-38 grama çıkarken, 10-13 yaş arası çocukların günlük protein ihtiyacı 39-60 gram arasında değişmektedir. Başka bir deyişle, vücut ağırlığının kilogramı başına 1 gram protein tüketilmelidir. Bunun en az yarısını hayvansal kaynaklı besinler oluşturmalıdır. Bu yüzden et ve et ürünleri tüketmek herkes için çok önemlidir, özellikle de çocuklar için.
Büyüme, doğumdan on sekiz yaşına kadar olan en önemli biyolojik süreçtir. Bu mekanizma kalsiyum varlığını gerektirir. Kemikte mineral birikimi (kemik mineralizasyonu) ergenlik döneminde hızlanmış bir oranda (%80) meydana gelir. Anne sütü veya biberon mamaları erken çocukluk döneminde (ilk yıl) kalsiyum bakımından yüksektir. Genç büyüdükçe, kalsiyum açısından zengin bir diyet tüketmeye devam etmelidir. Ancak çoğu durumda bu başarılamaz. Bir genç büyüdükçe süt ve süt ürünleri tüketimi azalır. Süt ve süt ürünleri ise bilinen en zengin kalsiyum kaynaklarıdır. Bazı yeşil yapraklı sebzeler kalsiyum içermesine rağmen, çocukların sebze yemesi minimum düzeydedir ve tipik sebze tüketimi ile tüketilebilecek kalsiyum miktarı sınırlıdır. Süt ve süt ürünleri günlük kalsiyum ihtiyacımızın en az %60'ını sağlamalıdır. Bu yüzden süt ve süt ürünerine yönelik beslenme alışkanlığı mutlaka kazandıırlmaldır.
Sebzeler maalesef çocukların büyük bir çoğunluğu tarafından pek yenmez ve pek sevilmez. Mineral ve vitamin yönünden zengin sebzelerin tüketimi ise kritik öneme sahiptir. Çocukların bu tarz yemeklere alışmaları için öncelikle sebzeleri neden sevmediklerini anlamanız ve öğrenmeniz gerekiyor. Sevdikleri bir şeyi vererek onları sebze yemeye alıştırmanız gerekir. Örneğin, sebzeleri çeşitli salatalara veya en sevdikleri yiyeceklere katarak onları yemeye ikna edebilirsiniz. Zorlamak yerine açıklayıcı olabilirve yine bütün sebzeleri yemesini şart koşmak yerine daha sevebileceği sebzelere de yönelebilirsiniz.
Meyveleri çocukların tüketmesi daha kolaydır. Lezzetlidir, ancak bazı çocuklar bundan hoşlanmayabilir. Meyveleri onlara çekici kılmak çok önemlidir. Meyveleri daha iştah açıcı hale getirmek için meyve salatası yapabilirsiniz ya da ev yapımı, katkısız soslar kullanabilirsiniz. Çocuklarınıza, ne yemek istediklerine ve nasıl yemek istediklerine dikkat ederseniz sağlıklı beslenme alışkanlıkları geliştirebilirsiniz.
Tahıl ve tahıl ürünleri, yüksek karbonhidrat içeriğinin yanı sıra vitamin, mineral, karbonhidrat (nişasta, lif) ve diğer besin maddelerini içerdikleri için sağlıklı besinlerdir. Sonuç olarak, tahıllar vücudun birincil enerji kaynağıdır. Beyin sistemi, sindirim sistemi, cilt sağlığı ve hastalıklara karşı direnç için çok önemlidir. Ekmek en popüler tahıl ürünüdür. Mayalı ekmekler daha iyi besin özelliklerine sahiptir, çünkü bazı minerallerin (çinko, bakır ve demir gibi) emilmesi daha kolaydır. Tam tahıllar, diğer minerallerin yanı sıra demir, magnezyum, selenyum, B vitaminleri ve diyet lifi bakımından yüksektir. "Tam tahıl", günlük tahıl tüketiminin en az yarısını oluşturmalıdır. Çocuklar günde 2.5-5 porsiyon ekmek ve mısır gevreği, gençler ise 3-8 porsiyon tüketmelidir.
Çocuğunuz bebeklikten çıkıp bir yaşına yaklaştıkça iştahında bir azalma olduğunu fark edebilirsiniz. Bebeğinizin kalori ihtiyacı, ilk yılın hızlı büyüme evresini aştığı için artık düşmüştür. Sonuç olarak, eskisinden daha az yemeye başlar. Bu durum genellikle, çocuklarının zayıflayabileceğinden ve olgunlaşamayacak durumda olabileceğinden endişelenen ebeveynleri ilgilendirmektedir. Çocuk doktorlarının ve biz diyetisyenlerin gördüğü en yaygın endişelerden biri, iştahını kaybetmiş bir çocuktur. Aslında, anoreksi teşhisi konan çocukların çoğu, ateşli hastalık, anemi veya parazitler gibi içsel bir neden yoksa, ebeveynlerinin istediği kadar yemek yemez ve kötü beslenme alışkanlıklarından etkilenir.
Anoreksiya genel olarak bir beslenme sorunu olduğu için az yeme, seçici yeme, yemeyi reddetme, yemek yeme korkusu, kendini besleyememe gibi beslenme güçlüklerini bu grup ele alır. Anoreksiya, özellikle çocuğun büyümesini ve gelişmesini engelliyorsa tedavi edilmesi gereken ciddi bir durumdur.
Çocuğunuz sağlıklı ve mutluysa, büyümesi ve gelişmesi normalse, iştahsızlığı konusunda endişelenmenize gerek yoktur. Çünkü ebeveynler bazen çocuklarının açlık eksikliğini yanlış anlayabilirler.
Çocuğunuzun gerekli besinleri alıp almadığına dair endişe duyuyorsanız, yemek saatleri sizin için işkenceye dönüşmüş ve pratik alternatifler üretemiyorsanız mutlaka bir diyetisyen ile görüşmeniz gerekir. Bu şekilde çocuğunuz için sağlıklı beslenme alternatifleri üretebilir ve vücudunun ihtiyacı olan tüm besinleri almasını sağlayabilirsiniz.