Hamilelik ve Emzirme Döneminde Beslenme

Hamilelik ve ardından da sağlıklı bir çocuk sahibi olmak birçok kadının hayalidir. Sağlıklı bir çocuk sahibi olmak için hem uzun süren hamilelik döneminde hem de sonrasındaki emzirme döneminde mutlaka bazı konularda ekstra dikkatli olunması gerekmektedir. Bunların başında spor, düzenli doktor kontrolleri ve beslenme gelmektedir. Yazımızda hamilelik ve emzirme döneminde beslenmede nelere dikkat edilmesi gerektiğinden bahsedeceğiz.

Gebelik Döneminde Beslenme Nasıl Olmalıdır?

Sağlıklı bir bebeğin anne karnındaki gelişim süreci 36 ila 40 hafta arasında sürmektedir. Bu süreçte bebeğin ihtiyacı olan tüm besinler anne kanı aracılığıyla plasentaya iletilir. Plasenta, bebeğin eşine verilen isimdir ve anne ile bebek arasındaki bariyerdir. Bu bariyerden bebeğin ihtiyacı olan besinler süzülür ve bebeğe ulaşır. Bebeğin bedensel ve zihinsel gelişimi, gebeliğin ilk gününden itibaren direkt olarak anneye bağlıdır. Bu nedenle, bebeğin ihtiyacı olan tüm besinlerin anne tarafından yeterli miktarda alınması oldukça önemlidir.

Bu konuda internet üzerinde ve yakın çevrenizden pek çok beslenme programı ya da fazla kilo almama önerisi bulabilirsiniz. Ancak elbette ki bu kulaktan dolma ve kişiye özel olmayan uygulamalar hem bebeğinizin, hem de sizin sağlığınızı tehlikeye atacaktır. Her beslenme programı kişiye özel olmalıdır. Gebelik döneminde vücudun ihtiyaçları da normal zamandan farklı olacağından, kendiniz için yapılmış doğru bir beslenme programına sahip olmanız sağlıklı kilo almanız ve mutlu bir gebelik süreci geçirmeniz için çok önemlidir. Bu yüzden mutlaka diyetisyeninize danışarak hamilelikte beslenme programınızı düzenlemeli ve uygulamalısınız.

Hamilelik ve Emzirme Döneminde Beslenme

Doğru beslenmenin birçok detayı bulunmaktadır. Bol vitamin içeren meyve gibi bazı ürünlerin çokça tüketilmesi gerekirken alkol gibi bazı ürünlerin tüketimi de gebelikte yasaklanmaktadır. Bunun temel nedeni ; anne ve/veya bebek sağlığının bu ürünlerin kullanımıyla bağlantılı olmasıdır. Özellikle zararlı gıdaların ve alkol, sigara gibi ürünlerin tüketimi bebekte sağlık sorunlarına yol açmaktadır.

Çocuklarda Beslenme yazımız da ilginizi çekebilir.

Neler Tüketilmeli?

Sebze ve Meyve

Meyve ve sebzeler, sağlık denince çoğumuzun aklına ilk gelen besinlerdir. İçerdikleri mineral ve vitaminlerle, lifli yapılarıyla ve besleyici özellikleriyle insan vücuduna sayısız olumlu etki sağlarlar. Hamilelikte de benzer etkilere sahiptirler fakat bu noktada dikkat edilmesi gereken bazı noktalar bulunmaktadır. Özellikle bazı meyve ve sebzelerin tüketiminde kısıtlama getirmek, gebeliğin devamlılığı için önemlidir. Şimdi bunu detaylandıralım.

* Ananas: İçerdiği vitaminler ve besleyici özelliğiyle ananas oldukça sevilen bir meyvedir. Gebelikte ise ananas kısıtlanması gereken meyveler sınıfına girmektedir. Serviks, anne rahminin çıkışında bulunan ve kapı görevi gören bir kısımdır. Gebeliğin sonuna kadar serviksin sıkı ve kapalı kalması gerekmektedir. Aşırı ananas tüketimi durumunda, servikste yumuşama gerçekleşir ve bu da erken doğum riskini arttırır.

* Papaya: Papaya, gebeliğin yasaklı meyvelerinin başında gelmektedir. Özellikle olgunlaşmamış ve yarı olgun papayalarda bulunabilen alerjenler, kadın rahmini uyarmaktadır. Bu da rahim kasılmalarına neden olmaktadır. Erken doğum veya düşük gibi oldukça olumsuz sonuçlar görülebilmektedir.

Bunlar haricinde acı kavun ağacı ve üzümden de uzak durmakta fayda vardır. Özellikle meyve ve sebze tüketiminden önce bol suyla yıkamak veya sirkede bekletmek beslenmede en önemli detaylardır. Böylece hem anne hem de bebeğin etkileneceği enfeksiyonlardan da korunmuş olunur.

Çilek, armut, nar, karpuz gibi mevsimine uygun meyvelerin veya yine mevsimine uygun sebzelerin bolca tüketimi gebelikte önemlidir. Anne yeterince besin maddesini tüketirse bebek de çok daha sağlıklı hale gelecektir.

Bağırsak Dostu Besinler yazımız da ilginizi çekebilir.

Protein

Proteinler, bebeğin hayati organları da dahil birçok organının doğru gelişiminde en önemli rolü üstlenmektedirler. Yine emzirme döneminde de bebeğin ihtiyacı olan proteinler sütle beraber bebeğe geçmektedir. Hem hamilelik hem de emzirme döneminde anneden bebeğe proteinler geçmektedir. Bu geçişe bağlı olarak annenin ihtiyaç duyduğu protein miktarı her zamankinden daha fazla olmaktadır.

Protein eksikliği olması durumunda, hem annede hem de bebekte istenmeyen bazı etkiler oluşur. Annede kilo kaybı, kas yorgunluğu ve bağışıklık sisteminde güçsüzlük oluşabilir iken; bebekte de gelişim geriliği ve bazı sakatlıklar olabilmektedir.

Protein kaynakları özellikle et ve süt ürünlerinde, tahıl ürünlerinde, birçok kuruyemişte ve baklagillerde bolca bulunmaktadır. Hem gebelik döneminde hem de emzirme döneminde kadınların dikkat etmeleri gereken nokta ise doğal ürünlern tüketimidir. Bu nedenle, GDO ve antibiyotik içerikli yemlerle beslenen tavukların hem etlerinin hem de yumurtalarının tüketilmemesi en doğru seçim olacaktır.

Kalsiyum

Kalsiyum, bebeğin anne karnındayken yeterli gelişimini sağlaması için oldukça önemlidir. Bu nedenle, annede kalsiyum yetersiz gelse bile annenin kemiklerinden bebeğe kalsiyum geçişi olur. Bu da kemik erimesi gibi olumsuz sonuçlara neden olabilir. Kalsiyum eksikliği yaşanmaması için günlük 3 bardak süt tüketimi yeterli gelmektedir. Sütle ihtiyacın büyük bir kısmı karşılanırken, diğer gıdalarla gereken miktar tamamlanmış olur.

Yağlar

Gebelikte ihtiyaç olan günlük yağ miktarı yaklaşık olarak 5 yemek kaşığı kadardır. Hem gebelik hem de emzirmede en çok dikkat edilmesi gereken nokta, margarin tüketiminden kaçınmak olacaktır. Özellikle bitkisel yağların kullanımlı daha sağlıklıdır.

Gebelikte Sıvı Tüketimi

Gebelikte sıvı tüketimi, yine hem bebek hem anne için çok önemlidir. Hepimizin bildiği üzere, vücudumuzun çoğu sudan oluşmaktadır. Bu da bebeğin gelişimi esnasında büyük miktarlarda suya ihtiyaç duyması anlamına gelir. Bebek, anne karnında iken bir kesenin içerisinde bulunmaktadır. Bu kese büyük oranda su ile doludur. Yine bu kesenin yeterince dolu olması da annenin aldığı sıvı miktarına bağlıdır. Bunun haricinde, eğer yeterince sıvı alınmazsa annenin bedeninde bazı su eksikliği belirtileri görülmeye başlanır. Ciltte kuruluk, dudak çatlaklar ve vücuttaki çatlaklar buna en iyi örnektir.

Hamilelikte Kilo Kontrolü

Gebelikte alınması gereken kilo miktarları bellidir. Bebeğin aşırı kilolu dünyaya gelmemesi için kilo kontrolünün doğru şekilde yapılması gerekir. Benzer şekilde zayıf dünyaya gelmemesi için de önemlidir. Her iki durumda da bebeğin sağlığı ciddi risk altına girebilmektedir.

Gebeliğin ilk 3 ayında annenin 1-3 kg, ileri kısımlarında ise haftalık 0,5 kg alması en doğru kilo kontrolü şeklidir. Elbette, bu bazı durumlarda değişiklik gösterebilse de kilo kontrolünü doktora ve diyetisyene danışarak yapmanız en doğrusu olacaktır.

Emzirme Döneminde Beslenme Nasıl Olmalıdır?

Emzirme, yeni doğmuş bebekler için en doğru beslenme yöntemidir. Hem psikolojik durum hem de beslenme, anne sütü üzerinde etkilidir. Bu nedenle, hem psikolojinin sağlıklı olmasına hem de sağlıklı beslenmeye ekstra özen gösterilmelidir.

- Emzirme döneminde gerekli enerji miktarı gebelik dönemindekinden bile daha fazladır. Günlük alınan enerji miktarı bu bilgi dikkate alınarak ayarlanmalıdır.

- Sıvı tüketimi oldukça önemli. Günde en az 8-12 bardak sıvı tüketimi önerilmektedir. Bu sıvı tüketiminin de besin değeri yüksek süt ve meyve suyu gibi ürünlerle sağlanması daha doğru olacaktır.

- Emzirmenin devam ettiği dönemde asla diyet yapılmamalıdır. Bu durum, süt kalitesini oldukça kötü etkileyebilir.

- Alkol ve sigara tüketiminden bu dönemde de uzak durulmalıdır.

- Soğan, bazı baharatlar, brokoli, baklagiller ve sarımsak anne sütündeki tadı değiştirebilir. Bu da bebek için huzursuzluk ve gaz oluşması gibi durumlara neden olabilir. Bu besinler tüketildikten sonra, buna benzer etkiler görülürse tüketime devam edilmemelidir.

Kilo Verme - Zayıflama konusunda bilgi almak için yazımızı okuyabilirsiniz.

Anne Sütünü Arttıracak Öneriler

* Su, süt miktarını etkileyen en temel faktördür. Alınan sıvı miktarı arttırılarak hem kadının iyileşme süresi kısalır hem de süt miktarı artar.

* Sık emzirmek de bir diğer tavsiyemiz. Sık sık ve düzenli şekilde anne sütünün bebek tarafından emilmesi bazı hormonları uyarır. Bu hormonlar tekrar süt üretimini sağlar.

* Taze sıkılmış meyve suyu, çorba ve ayran tüketimi önerilmektedir.

* Bitki çayları tehlikeli olabilmektedir. Hekiminize danışmadan içmemelisiniz.

* Et, balık gibi protein zengini gıdalar tüketilmelidir.

* Çay, kahve, sigara ve alkol tüketiminden kaçınılmalıdır.

* Yeterince dinlenilmeli. Hormon sistemleri yorgun insanlarda düzgün şekilde çalışamaz.

* Kısa yürüyüşlere çıkmak kan akışını hızlandırmaktadır. Bu da süt miktarını arttırabilmektedir.

Emzirme Sürecinde Diyet Yapılır mı?

Zayıflama amaçlı diyet kesinlikle yapılmamalıdır. Öncelikle zaten belirtmemiz gerekir ki, hamilelik sonrasında kadın kısa süre içerisinde yüksek miktarda kilo verir. Bunun haricinde, ekstra bir kilo verme çabası içine girilmesi asla önerilmemektedir. Bu durum, anne sütünün yeterince enerji verici olmasını engelleyecektir. Bunun yanında anne sütü üretimi annenin fazlaca enerji harcamasına neden olur. Anne bu ihtiyacı karşılamak için fazlaca enerjiye ihtiyaç duyacaktır ve bolca beslenmelidir.

Doğum Sonrası Nasıl Kilo Verilebilir?

Doğum sonrası beslenme planı ile kilo düzenli olarak ayda 1-2 kg azaltılabilir. Bu süre zarfında, doğumdan sonra eski görünümü geri kazanmak için acele edilmemelidir. Haftada 500 gramdan 1 kilograma kadar kaybetmek anne sütünün miktarını veya kalitesini etkilemez.

Doğum sonrasında sağlıklı beslenmek ve hem bebeğinizi hem de kendi sağlığınıza olumlu dönüşler alacak şekilde doğru beslenerek kilo kontrolü yapmak için diyetisyeninize danışmalısınız. Yaşınız, kişisel alışkanlıklarınız, yaşam şekliniz, hareket kısıtlılığınız gibi durumlar da göz önünde bulundurularak, uzman bir diyetisyen tarafından yapılacak olan kişiye özel beslenme programı sayesinde sağlığınızı da tehlikeye atmadan ideal kilonuza kavuşabilirsiniz.