İyot; insan vücudunda çok az miktarda bulunan, normal büyüme ve gelişme için gerekli elzem bir eser elementtir. İnsan vücudunda beyin ve sinir sisteminin normal büyüme ve gelişmesi ile vücut ısı ve enerjisinin devamı için gerekli olan tiroid hormonlarının (T4- tiroksin ve T3-triiyodotironin) yapımında kullanılmaktadır. İyot yetersizliği hastalıkları dünyada önlenebilir zekâ geriliği ve beyin hasarının en önemli nedenidir.
Gebeler,doğurganlık çağındaki kadınlar,çoçuklar ve bebeklerdir. Çocuk ve bebeklerde; büyüme ve gelişme geriliği, zeka düzeyinin yaşıtlarına göre en az 13,5 puan daha düşük olması, öğrenme yeteneği ve okul başarısında azalma.Gebelerde düşük ve ölü doğum riskinde artma.Her yaşta guatr iyot yetersizliğinin oluşturduğu önemli sağlık problemlerinden sadece birkaçıdır.
UNİCEF verilerine göre dünyada 20 milyondan fazla iyod yetersizliğinden dolayı beyin gelişimi geriliği yaşamaktadır.
Konjenital yani doğumsal anormaliler, perinatal ve infant ölümlerinde artış, nörolojik kretenizm (mental gerilik, sağırlık, dilsizlik, spastik dipleji, şaşılık), miksödem, cücelik, psikomotor bozukluklar
Ölü doğum şeklinde sıralanabilir.
Anneden bebeğe yetersiz tiroid hormonu geçişi nörobilişsel bozukluğa neden olur. Annedeki ağır düzeyde iyot yetersizliği bebekte şiddetli zeka geriliği, bodurluk, sağır-dilsizlik, spastisite ile karakterize ağır bir hastalık durumu olan kretenizme neden olabilmektedir. Ayrıca yenidoğan guatrı, hipotiroid, nükleer radyasyona artan hassasiyet ile karşı karşıya kalınabilmektedir.
Guatr, hipotiroid, bozulmuş mental fonksiyonlar, fiziksel gelişimde gerilik, nükleer radyasyona artan hassasiyet şeklinde sıralanabilir.
Hipotiroid, hipertiroid, bozulmuş mental fonksiyonlar, nükleer radyasyona artan hassasiyet şeklinde sıralanabilir. Bunların dışında özellikle guatra ve bunun sonucu olarak nefes alıp verme ve yutkunma da bozukluklara neden olabilir. Guatr ülkemiz için çok önemli bir sağlık sorunudur. Ülkemizde Ege, Karadeniz, Akdeniz iç kesimleri, Doğu ve İç Anadolu’da bazı yerlerin guatr bölgesi olduğu bildirilmektedir. Guatr sıklığı kadınlarda erkeklerden fazla görülmektedir. Son yapılan araştırmalara göre nüfusun yaklaşık %30’unda guatr görülmektedir.
Temel olarak üç tip guatrojen vardır.
Soya fasulyesi, birçok ülkede önemli bir bitkisel protein kaynağı olarak tüketilmektedir. Soyadaki indirekt guatrojenler tiroid hormonlarının hepatik döngüsüne müdahale ederek, iyot alımı yetersiz olduğunda guatra neden olabilir. Bu nedenle soya bazlı bebek mamalarına 5 mcg/100 kkal iyot eklenmektedir.
İyodun ana kaynağı okyanus ve denizlerdir, balık ve deniz ürünleri iyottan zengindir. Ekolojik iyot döngüsü deniz suyunun buharlaşmasıyla başlar. Buharlaşan deniz suyu yağmur olarak karaya düştüğünde bir miktar iyot içme suyu kaynaklarına ulaşır, çok az miktarı ise topraktan yetişen bitkilere ve bu bitkileri tüketen hayvanlara geçer. Yani deniz ürünlerinin tüketilemediği ve iyotlu tuzun bulunmadığı bölgelerde iyot alımı büyük ölçüde toprağın iyot miktarına bağlıdır. Dağlık alanlarda topraktaki iyot aşağıya doğru aktığı için iyot yetersizliği sık görülebilir. Ayrıca okyanustan uzak düşük rakımlı bölgelerde (Orta Afrika gibi) de iyot yetersizliği sık görülebilir. Gelişmiş ülkelerde toprağın iyot miktarı daha önemsizdir çünkü iyotlu tuz kullanımı yaygındır.
Anne sütünde iyot: Diyetteki iyot miktarı anne sütündeki iyot miktarını da belirler. 200-250mcg/gün civarındaki bir iyot alımı hem annenin hem de emzirilen bebeğin yeterli miktarda iyot almasını sağlayabilir.
İnek sütünde iyot: İnek sütündeki iyot miktarı hayvanın su ve besinler yoluyla aldığı iyot miktarına bağlı olarak değişmektedir. Ayrıca inek sütünün dezenfeksiyonunda kullanılan araç-gereçler ve iyodofor vb. ajanlar da inek sütünün iyot içeriğini etkilemektedir. İnek sütündeki ortalama iyot miktarı 100-300 mcg/L arasında değişmekle birlikte, standart bir değer bulunmamaktadır.
Bir bölgede iyod yeterli ise normal diyet ile günlük gereksinim karşılanabilir. İyot yetersizliğinin olduğu bölgelerde alınacak başlıca önlem ülkenin ve yörenin özelliklerine göre seçilecek yöntemle kişilerin günlük iyot alımlarını artırmak. Birçok ülkede olduğu gibi bizim ülkemizde de bunun için seçilen en etkili ve kalıcı yöntem iyotlu tuz kullanılmasıdır. Bunun sebebi tuz her yaş grubunun kolaylıkla ulaşabildiği ve yaygın olarak kullanılan bir besin maddesidir.Uygun miktarlarda tüketildiğinde iyotlu tuz günlük iyot ihtiyacını karşılayabilmektedir.
Aşırı iyod alımı zehirleme etkisi gösterir. Bazı çalışmalarda günlük 2 mg iyod alımında herhangi bir zehirlenme etkisi görülmemiştir. Ayrıca hipertroidizm tanısı konulmuş bireyler iyotlu tuz kullanmamalıdır.
Yiyecekler suda pişirilip pişme suyu atıldığında önemli miktarda iyot kaybolmaktadır. Bu nedenle pişme suyu değerlendirilmeye çalışılmalıdır. Örneğin makarna haşlandığında suyunu çekmesi sağlanabilir ya da suyu sos yapımında kullanılabilir. Bu yöntemle sadece iyot değil diğer vitamin ve minerallerinde korunması sağlanabilmektedir.
Bebekler ve okul öncesi çocuklar (0-59 ay); 90 mcg/gün
Okul çağı çocuklar (6-12 yaş); 120 mcg/gün
12 yaşından büyük çocuklar ve yetişkinler; 150 mcg/gün
Gebe ve emziren kadınlar; 250 mcg/gün
Güvenilir tüketim düzeyi 150-300mcg/gün’dür ve 1100mcg/gün’ü geçmemek gereklidir.